Programlı çalışmanın faydalarından ilki öğrencilerin derslerine daha rahat zaman ayırmalarını ve yapmak istedikleri şeyleri daha mutlu yapmalarını sağlar. Bu sayede öğrenci hangi dersi çalışacağına karar verememekten kaynaklanacak olan zaman kaybını ya da, bir dersi bırakıp diğer derse geçmesini önler. Diğer bir değişle, plan ve program dahilinde öğrenci daha etkili ve daha nitelikli ders çalışma avantajını elde eder. Psikolojik olarak da kendisinin her bir derse yeterince zaman ayırdığını düşünür ve bir öz güven duygusuna sahip olur.
Nasıl Programlı Çalışırım?
Aynı zamanda, belirli bir program dahilinde takip edilen ders programları, günübirlik çalışma metodu sayesinde, sınav öncesi çalışma süresini kısaltır, sınav paniğini önler ve çalışma verimini yükseltir. Böylelikle öğrenci sınav öncesinde kısa sürede yüksek verim elde etme imkanına kavuşur. Buna ders programındaki verimliliğe ek olarak, dersin öğrenilmesinde konunun daha küçük bir zaman dilimine sıkıştırılması yerine, uzun zamana yayılarak, konuyu sindirerek daha kalıcı ve nitelikli öğrenilmesini sağlar. Çocuklarının düzenli olarak ders çalıştığını gören anne ve babalar, ders konusunda çocukları üzerinde de baskı kurmaktan çekinecekler hatta onların başarılarını daha da teşvik edeceklerdir. Plan dahlinde çalışmak öğrencilere bir yol haritası sunar. Öğrencinin artık hedefi bellidir ve amaç bu hedefe varıncaya dek o yolda yürümektir. Öğrenci derse kendisini daha kolay verecek ve şüphesiz ki yüksek verim de elde edecektir.
Programlı Çalışırken Nelere Dikkat Etmeliyiz?
Peki ya bu planlı ve programlı çalışma stilini uygularken nelere dikkat etmeliyiz? Derslerin planını dengeli olarak yapmak ilk önemli adımdır. Elbette zayıf olduğumuz derslere ağırlık vermeliyiz ama diğer dersleri ihmal etmemeliyiz yoksa amacımıza ulaşmanız güçleşebilir. İkinci olarak derslerin ne kadar süre ve hangi saat aralıklarında çalışılacağıdır. Şüphesiz ki, günde kaç saat çalışılması gerektiği, öğrenciden öğrenciye değişmektedir. Öyle ki bu durum, öğrencinin öğrenme kapasitesine, temel bilgisine, derslerdeki eksiğine göre değişebilir. Örnek vermek gerekirse, o ana kadar hiç çalışma alışkanlığı edinmemiş bir öğrenci, başlangıçta daha az bir çalışma ile başlayıp, gittikçe arttırabilir. Günlük ortalama çalışma süresi olarak yaklaşık 4.30 saat verilebilir. Bu öğrencinin derslerdeki verimlilik durumuna göre göre değiştirilebilir. Üçüncü olarak ders aralarına dikkat etmeliyiz. Ara vermeden yapılan uzun süreli çalışma da, sık aralarla, uzun teneffüs verilerek yapılan kısa çalışma da konunun öğrenilmesi açısından verimsiz olacaktır. En uygun metot ise, 50 dakikalık çalışma sonunda 10 -15 dakika bir ara vererek derse devam etmektir. Farklı özellikteki derslere geçerken verilen ara biraz daha uzun olabilir. Hatta bu farklılık bir sayısal bir sözel ders şeklinde olması başarı kalitesini ve derslerden alınan verimliliği daha da arttıracaktır.
Her ne kadar, planınızda derslere vereceğiniz çalışma sürelerini, öğreneceğiniz dersin özelliğine ve sizin o dersteki başarı durumunuza göre ayarlamanız gerekir diye ifade edilse de ders süreleriniz eşit olsun ama daha çok çalışmanız gereken dersin sayısı daha fazla olmalıdır.
Hatta bu bağlamda, daha zor anlayabildiğiniz dersleri en rahat anlayabileceğiniz saatlere koymak verimlilik açısından fevkalade önemlidir.
Genel olarak, çalışılan konunun öğrenilmesi açısından bakılırsa, bu konuda yapılan araştırmalar ve incelemeler gösteriyor ki, en verimli çalışma saatlerinin sabahın erken saatleri, öğleden sonra 14-16 arasıdır. Buna ek olarak da yatmadan önce yapılan tekrarların yararlı olduğunu ortaya koymakla birlikte, yine de verimli çalışma saatleri öğrenciden öğrenciye değişmektedir. Konuları tekrar için ayırdığınız saatler, genellikle dersin sınıfta öğrenildiği zamana yakın saatler olması öğrenmenizi daha da arttıracaktır. Öyle ki dersin sınıfta işlendiği gün tekrar edilmesi unutma olasılığını azaltır, öğrenmeyi daha da pekiştirir. Ayrıca, öğrencinin yapabiliyorsa derse gitmeden önce hazırlık yapılması da o konuyu öğrenmesini kolaylaştıracak ve dersi daha iyi izlemesine yardımcı olur.
Düzenlilik ve disiplin açısından, çalışma planınızda, derslerinizi mümkün olduğunca günün aynı saatlerine yerleştirmeniz faydalı olur. Böylece her gün o saatlerde derse kendinizi daha kolay verebilirsiniz. Bu zaman içinde kendiliğinden bir tür iç disipline dönüşecek ve ders çalışma isteğiniz bir istikrara kavuşacaktır. Ders çalışma planınıza ilk çalışacağınız saate sevdiğiniz bir dersi koymanız, yine planınızı daha kolay uygulamanıza, kendinizi derse daha kolay vermenize yardımcı olacaktır. Çünkü ilk motivasyon önemlidir.
Programlı Çalışırken Günlük Alışkanlıklardan Kurtulmalıyız.
Yemek yedikten hemen sonra çalışmaya başlamayıp, yemekten yaklaşık yarım saat kadar sonra derse oturmak öğrencinin hem sağlığı hem de ders verimliliği açısından önemlidir. Ancak sadece ders çalışmakla değil başka etkinliklere de zaman ayırmalısınız. Yapacağınız ders alışma planınızda, televizyon, müzik, arkadaşlık, kitap okuma gibi etkinliklerle ders çalışma saatlerini birbirinden ayırarak, bu etkinliklere de belli süreler vermeniz, çalışma saatlerinde aklınızın diğer etkinliklerde kalmasını önleyecektir.. Bu durum da, çalışma için daha az süre yeterli olur. Çalışmalarınızda verimlilik ve kaliteye çok önem vermelisiniz, muhakkak ne öğrendiğinizi ve nasıl öğrendiğinizi sorgulamalısınız. Ders çalışmaya başlayabilme davranışı “karar vermeyi” gerektirir. Bu karar aslında ilk önemli adımdır. Çalışmaya başlamak için karar verebilmemiz ise ders çalışmaya yönelik olarak bildiklerimiz ile inandıklarımız arasındaki uyuma bağlıdır. Buradaki inancınız ise sizin ders çalışma yönündeki istikrarınız tayin edecektir. Programlı bir çalışmanın temelinde yatan en önemli unsur zaman doğru kullanmaktır. Zamanımızı planlayarak da bir nevi geleceğimizi de planlamış oluruz. Aslında zaman bellidir. Her öğrenci için bir gün 24 saat, bir hafta 7 gündür. Önemli olan bu zamanı saptadığımız hedefler ve öncelikler doğrultusunda kullanmamızdır.
Hedef Belirlemeden Çalışma Programı Yapmayın.
Hedeflerimizi belirleyebilmemiz için şöyle bir liste yapabiliriz. Ama tüm bunlar niteliksel ölçülerdir. Amacımız da bu niteliksel ölçülerin içini daha nitelikli etkinliklerle doldura bilmektir. Bizler programlı çalışarak daha önce belirlediğimiz önceliklere göre hareket etmiş oluruz. Böylece ilk önce sosyal faaliyetlere evet, derse hayır demek yerine; ders çalışmaya evet demeyi, sosyal faaliyetleri de ödül olarak almayı başarabiliriz. Başarılarımızı da zaten ödüllendirerek arttırabiliriz. Çalışma programı, zamanımızı kontrol altına almamız konusunda bize yardım ederken, aynı zamanda hangi dersin hangi konusundan çalışmaya başlayacağımızı da tespit eder. Planlamamızı yapıp, hedeflerimizi belirledikten sonra, bizi hedefimize ulaştıracak olan çalışma programı hazırlayabiliriz. Plan ve program dahilinde çalışmak bizlere, verimlilik, istikrar ve başarı kazandıracaktır. Zamanımızı da daha kaliteli kullanmamız açısından son derece önemlidir.